Özel Arama


   
 
  İYİ HABER
...Acar muhaabirden inciler...
HÜCRENİN İÇİNDE NELER OLUYOR?
dost... tarih 24.04.2008, 23:13 (UTC)
 HÜCRENİN İÇİNDE NELER OLUYOR?


Farkında olmadan binlerce mücizenin merkezi olarak yaşıyoruz.

‘Hücrenin içinde neler oluyor’ sorusuna Harvard üniversitesi Moleküler ve Hücre Biyolojisi Departmanı tarafından animasyonlarla cevap aranıyor. Animasyonu izlemek için:

http://aimediaserver.com/studiodaily/harvard/harvard.swf

 

Bu Köyün Yarısı İmam
dost... tarih 24.04.2008, 23:09 (UTC)
 Bu Köyün Yarısı İmam



Bu köyün bir örneği daha yok! Çünkü bu köyde üç kuşaktır imamlık, babadan oğula geçiyor. ‘Trakya’nın imam fabrikası’ olarak bilinen 100 haneli köyünde yetişen 55 imam, Diyanet personeli olarak Trakya’nın değişik il ve ilçelerinde görev yapıyor.

Edirne’nin Meriç ilçesine bağlı Kavaklı köyü, 1965 yılından beri Trakya bölgesine imam yetiştiriyor. Halen Kavaklı köyünün imamlığını yapan Şeref Öz de bu köyde doğup büyümüş. Babası Şaban Öz emekli olunca görevi o devralmış. Şaban Öz hoca, şu an değişik yerlerde görev yapan 55 kadrolu imamı kendisinin yetiştirdiğini söylüyor. İmamlığa ilk defa vekil olarak 1965 yılında başladığını anlatan Öz, o tarihten bu güne köy camisinin medrese işlevi de gördüğünü belirtiyor. Şaban hocanın büyük oğlu Şeref Öz şimdi babasının yerine görevi sürdürüyor. Öz’ün küçük kardeşi de kadrolu imam olarak bir başka yerde görev yapıyor.

Köyün bir diğer özelliği de kendi imamını kendisinin yetiştirmesi. Dışarıdan köye hiç imam atanmadığını anlatan Şaban Öz, köylerinin bu yönüyle Türkiye’de örnek teşkil etmesi gerektiğini belirtiyor. “Keşke her yöre böyle güzel şeylerle bilinse.” diyen Öz şöyle devam ediyor: “Ne mutlu ki bizim köy Türkiye’de güzel bir örnek teşkil ediyor. Herkesin bizim köye bakmasını temenni ediyorum. Güzel şeylerle anılmak çok güzel. Geriye dönüp baktığımda gerçekten çok güzel miras bırakmışız. Tabiî ki bu sadece bizimle olmadı. Benim dedem de aynı zamanda imam imiş. Onun bizi yönlendirmesiyle bu köy bu günleri gördü.” Köyde babadan oğula imametin yıllardır devam ettiğine dikkat çeken Öz hoca, bu geleneğin bundan sonra da devam edeceğini düşünüyor.

Şaban Hoca’nın bir de hayali var. Yetiştirdiği imamları, müftü olarak görebilmek. O zamanki şartlar çerçevesinde gençleri ancak bu kadar yönlendirebildiklerini söyleyen Öz, “O zamanki görüş açısına göre gençleri ancak imamlık için yönlendirebildik. Keşke müftülük, kaymakamlık gibi üst mertebeler için de gençlerimizi yönlendirseydik. Şimdiki 55 imamdan 10’unu müftü yapabilseydik tablo daha farklı olabilirdi.” diye konuşuyor.
Köyün bir diğer özelliği ise kahvehanelerde oyun oynanmaması. Osmanlı geleneğinin devam ettiği köyde yıllardır kahvehanelerde oyun oynanmıyor. Bu durumun kendileri için gurur kaynağı olduğunu belirten Şaban Öz, “Köyümüzde yıllardır kahvehanelerde oyun oynanmıyor. Bu durumdan dolayı da bizim köyümüz Trakya’da farklıdır. Ne mutlu ki topluma faydalı bireyler yetiştirmişiz.” diyor.

 

Avrupa'da 'Müslüman Orta Sınıf' Yükselişte
dost... tarih 24.04.2008, 23:07 (UTC)
 Avrupa'da 'Müslüman Orta Sınıf' Yükselişte


Amerikan Time dergisi, bu sayısında Avrupa'da yaşayan Müslümanları ele aldı. Avrupa'da yaşayan Müslümanları ele alan Amerikan Time dergisi, 'Avrupa'da Müslüman orta sınıf yükselişte' olduğunu ifade etti.
"Avrupalı Müslümanların Başarı Öyküleri" başlığıyla hazırlanan haberde, İslam'a karşı önyargılara meydan okuyan Avrupalı Müslümanların, meslek hayatında varlıklarını daha çok hissettirmeye başladıkları vurgulanıyor.

Carla Power imzalı makale, Hollanda'da yaşayan bir Türk avukatın öyküsüyle başlıyor.

Famile Arslan başörtüsü takıyor. Arslan, dergiye verdiği mülakatta işe ilk başladığında danışmadaki görevlinin kendisini temizlikçi sandığını söylüyor.

Time'a konuşan Arslan, "Stratejik düşünürseniz, Avrupalı bir Müslüman olmak için mükemmel bir zaman" diyor. Türk avukat, önyargıların kırılması konusunda iyimser olduğunu ifade ediyor.

11 EYLÜL'ÜN ETKİLERİ

Makalenin sahibi Carla Power, 11 Eylül'ün Müslümanlar için hem iyi hem de kötü bir dönemin başlangıcı olduğunu söylüyor.

Power'a göre kötü yanı, 11 Eylül'ün ardından artan 'İslamofobia' vakaları. İyi yanı ise, Avrupa'da yaşayan Müslüman orta sınıfın yükselmesi.

Makalede, terörle savaşın Avrupalı Müslümanlar için gerilim yaratırken, Avrupa'daki yetenek arayışının da Müslümanlar için fırsat yarattığı savunuluyor.

Dergiye göre, Londra'daki çok uluslu şirketlerin namaz odalarını artık sadece işçi statüsündeki göçmenler kullanmıyor. Bu çok uluslu şirketlerde Müslüman üst düzey yöneticiler, avukat ve bankacılar da öne çıkıyor


 

Sevilla'nın yıldızı Kanoute 20'sinde İslamiyet'i seçti
dost... tarih 24.04.2008, 23:06 (UTC)
 Sevilla'nın yıldızı Kanoute 20'sinde İslamiyet'i seçti

İspanya’nın futbol kulüplerinden biri olan Sevilla'nın yıldız futbolcusu Kanoute, 20 yaşında kimsenin etkisi olmadan İslam dinini seçti. Müslüman olduktan sonra yaptığı hayır işleriyle de takdir toplayan Kanoute; Sevilla’da Müslümanların ibadet ettiği bir camiyi 510 bin Euro'ya satın alarak İslam dünyasının gönlünü fethetti.

Frederic Oumar Kanoute, Fransız bir anne ve Malili bir babanın çocuğu olarak 2 Eylül 1977'de Lyon'da doğdu. Babasının telkinleriyle küçük yaşından itibaren geldiği ülkenin kültürüyle büyüdü.
Futbola ilgi duymasını sağlayan, Fransa futboluna o yıllarda damgasını vuran Afrika kökenli yıldızlar oldu. Futbola çok sevdiği bir hobi olarak başladı. Asla futbolu bir kariyer ve meslek olarak düşünmüyordu. Ta ki 19 yaşına kadar.

Kanoute, uzun boylu bir golcü olarak Olimpic Lyon tarafından fark edilir ve 1997'de bu takıma katılır. Kanoute, 2000 yılında İngiltere ligine transfer olur. 2003 yılında İngiliz vatandaşlığına geçmesi için teklif gelmesine rağmen Mali Milli Takımı'ndan ve Mali vatandaşı olmaktan mutlu olduğunu belirterek ülkesine ve takımına saygı ve sevgisini belli etmiştir. Daha önce Fransa Milli Takımı'nı reddeden Kanoute, İngiliz Milli Takımı'nda oynama teklifini de geri çevirerek ülkesine olan sevgisini ortaya koyar. 2004 Afrika Kupası'nda gol kralı olur.

Kanoute 2005 yılında İspanya ligine transfer olur. Kariyerinin zirvesine 2006–07 sezonunda ulaşır ve oynadığı 48 maçta 30 gol atarak takımın vazgeçilmez oyuncuları arasına girer. Futboluyla adını yıldızlar arasına yazdıran Kanoute'nin bir başka özelliği ise yardımseverliği ve mütevazılığıdır. Bu insani yönü futbolunu geride bırakmıştır. 20 yaşında kimsenin etkisi olmadan İslam'ı seçer. Bu kararda ailesinin verdiği ahlaki değerler önemli rol oynar.
Kanoute; yüzyıllarca İslam dünyasının bir parçası olan Sevilla'da Müslümanların ibadet ettiği bir camiyi 510 bin Euro'ya satın alarak, hem yıkılmaktan kurtardı hem de Müslümanların ibadet yerinden mahrum kalmasını engelledi. Bu davranışının reklâmının yapılmasını asla istemeyen Kanoute; Dünya’nın 3. fakir ülkesi olan Mali'deki yoksul ve yetim çocukları unutmadı. Kurduğu 'Kanoute Derneği' ile yetimlere yardım etti. Mali'de 'Çocuk Köyü' kurarak yetim çocukların okutulmasını sağlamak için çalışmalara başlayan Kanoute, dünyada 130 milyon çocuğun okula gitmemesini 'utanılacak bir durum' olarak görüp, herkesi bu konuda duyarlı olmaya çağırıyor.

"İslam, hayatın her yönünde kişiye katkı sağlar, futbol da hayatın yönlerinden biridir. Örneğin, Ramazan ayı kişiye sabırlı ve azimli olmayı öğretiyor. Çok fazla yemekten alıkoyuyor kişiyi ve daha disiplinli olmayı sağlıyor."

"Müslüman olarak benim örnek aldığım, her Müslüman gibi Hz. Muhammed (sas)'dir. Ardından Nelson Mandela, Muhammed Ali gibi kişileri takdir ediyorum. Sıfırdan başlayıp büyük başarılara imza atan herkesi takdir ederim."



 

İnsanoğlu ne garip varlık...
dost... tarih 24.04.2008, 23:04 (UTC)
 İnsanoğlu ne garip varlık...

“ABD’de üç mühendisin kurduğu bağımsız bir araştırma grubu olan Anybots’un 6 yıllık çalışmasının ürünü olan Robot Dexter, yürümeyi hatalarından ders alarak öğreniyor. İlk kez ayağa nasıl kalkacağını keşfettikten sadece birkaç gün sonra ilk adımlarını atmaya başlayan Dexter, verilen bilgileri analiz ederek hareketlerini buna göre ayarlıyor.”
Peki, insanoğlunun kendi “yürümesi”, bu robotunkinden daha mı basittir acaba?
Rosot Dexter’in yürüyüşüne bir de bu gözle bakmak ister misiniz?
ABD’de üç mühendisin kurduğu bağımsız bir araştırma grubu olan Anybots’un 6 yıllık çalışmasının ürünü olan Dexter, ticari öncüllerinin tersine yürümeyi hatalarından ders alarak öğreniyor. İlk kez ayağa nasıl kalkacağını keşfettikten sadece birkaç gün sonra ilk adımlarını atmaya başlayan Dexter, verilen bilgileri analiz ederek hareketlerini buna göre ayarlıyor.
Araştırma laboratuarının kurucusu Trevor Blackwell, Dexter’ın ilk başta yürümenin nasıl bir şey olduğu hakkında çok genel bir fikri bulunduğunu belirterek, “İlk denediğinde hemen düştü” dedi.

Dexter’ın, hareketlerinin önceden programlanmasından ötürü Honda’nın Asimo gibi piyasadaki yürüyen robotlardan ayrıldığını belirten Dr. Blackwell, amaçlarının, özel programlanmıştan ziyade insanın yaptığı gibi değişik çevre ve rollere uyum sağlayabilen robotlar tasarlamak olduğunu kaydediyor.

Blackwell, eklemleri havayla doldurulmuş robotun, çalışmaya hazır olmadan önce bir çocuk gibi tatlı dille kendine olan güveninin sağlanması gerektiğini söylüyor. Anybots mühendisleri, Dexter’ın birkaç hafta içinde koşmayı öğrenmesini bekliyor.
İnsanoğlu ne garip bir varlık. Planını kendisinin yaptığı bir robotun, yüklenen program dâhilinde kendiliğinden “öğrenerek yürüme”sine hayranlık duyabiliyorken, kendi yürümesinden gaflet edebiliyor. Peki, insanoğlunun kendi “yürümesi”, bu robotunkinden daha mı basittir?
İmam-ı Rabbanî Hazretlerine demişler: “Bize bir kerâmet göster” O da kalkmış, yürümüş. Demişler: “Hani kerâmet?” “İşte kerâmet ya, yürüyorum. Bundan daha büyük bir kerâmet olur mu?”
İmam-ı Rabbani”nin bu sözü, sahip olduğumuz nimetlerin, Allah’ın birer ikramı olduğunu ders veriyor. Ne var ki alışkanlıklarımız, ülfetimiz çoğu kere bu gerçeği örtüyor.
Yürümek, hakikaten kerâmet, yani Allah’ın ikramı bir fiil. Yoksa bize bırakılsa, kendi gücümüzle başarabileceğimiz bir iş değil. Zira insan isteyerek yaptığı fiillerinde bile kendi dahlinin, güç ve iradesinin ne kadar az, hatta “hiç” olduğunu biraz düşünse anlayabiliyor.

Bediüzzaman Hazretleri “insanın düşünmek, söylemek ve yemek gibi en zâhir ef’âl-i ihtiyariyesinden (isteyerek yaptığı fiillerden) yüz cüz’ünden onun dest-i ihtiyarına (iradesine) verilen ve daire-i iktidarına (gücünün dairesine) giren, yalnız meşkûk (şüpheli) tek bir cüzdür. Böyle en zâhir fiilin yüz cüz’ünden bir cüz’üne mâlik olmayan, nasıl kendine mâliktir denilir? der.
Evet, yürümek de düşünmek, söylemek ve yemek gibi “bize ait” sandığımız, hakikatte belki de yüzde bir hissemizin bile olmadığı fiillerden. Ne var ki çoğu kere bundan gâfiliz. Hem de kusursuz yaratılışımızı unutup, Robot Dexter’e hayranlık duyacak kadar!


 

Altın günü yerine kitap okuma günü
dost... tarih 24.04.2008, 23:02 (UTC)
 Altın günü yerine kitap okuma günü

Aydın'ın Sultanhisar ilçesinde 13 kadın, yaklaşık 8 yıldır "altın günü" yapmak yerine, "kitap okuma günü" düzenliyor.

Kitap okumayı daha cazip hale getirmek için bir araya geldiklerini belirten kadınlardan Mehtap Altıntop, "en büyük hazine" diye adlandırdıkları kitapları, altından daha üstün gördüklerini söyledi. Her hafta bir araya gelerek, aralarında topladıkları parayla kitap aldıklarını ifade eden Altıntop, her hafta bir kitap okuma alışkanlığı kazandıklarını belirtti.

Bugüne kadar 416 kitap okuduklarını belirten Altıntop, "Kitap okumakla topluma örnek oluyoruz. 8 yıl önce, kitap okumayı sevenler olarak toplandık. Bugün de 8 yılın keyfini çıkarıyoruz. Herkesi kitap okumaya ve böyle günler düzenleyerek kitap okumanın keyfini yaşamaya davet ediyoruz" diye konuştu.

 

<-Geri

 1  2 Devam -> 
senolberk adlı kişiyi Twitter'da takip etşu fâni âlemde şerefsizce yaşayanlara... Âdiliğinize boncuk takın ki NaZaR değmesin...
 
www.senolberk.tr.gg
FACEBOOK Şenol BERK
 
güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır...BEDİÜZZAMAN
 

ISTANBUL

şenol berk
 
TAMAMEN KİŞİSEL...online








 
Bugün 8 ziyaretçi (12 klik) kişi burdaydı!

ANASAYFA   KUR'AN-KERİM   RİSALE-İNUR   FIKIH   İYİHABER   BİLİYORMUSUN   YAZARLAR   MAKALE   İLAHİ   MÜZİK   VİDEO   FİLMİZLE   SOHBETDİNLE   GALERİ   RD-TV   LİNKLER   FORUM   ZİYARETCİDEFTERİ

Özel Arama

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?

Ücretsiz kaydol